Alkol bağımlılığı, bireylerin aşırı miktarda alkol tüketmesi, her gün belli bir saat olmaksızın alkol tüketmek istemesi, alkol almadığı zamanlarda yoksunluk çekmesine neden olan bir bağımlılık türüdür. Bireyler alkol kullanmadıkları zamanlarda kendileri kötü ve stres altında hissederler. Yoğun bir yoksunluk çektikleri için ruh halleri oldukça kötüdür. Mutsuz, karamsar, üzgün, öfkeli, sinirli ve bazen de saldırgan bir ruh haline sahip olabilirler.
Alkol bağımlılığı, toplum içerisinde sık sık alkol sevmek ile karıştırılmaktadır. Alkolü belirli bir miktarda kullanmak alkol bağımlılığına neden olmamaktadır ve bu kişileri alkol bağımlısı olarak adlandırmak yanlıştır. Alkol bağımlıları, alkolü normalden kat kat fazla tüketirler ve durma noktalarını kaybederler.
Bağımlılık bireylerin iş veya okul hayatını, kişisel ilişkilerini, fiziksel ve psikolojik sağlığını son derece olumsuz etkileyen bir sorundur.
Alkol bağımlılığı, maddi sıkıntılar, geçmişte yaşanan travmatik olaylar, sorunlu bir kişilik yapısı gibi nedenler dolayısıyla bireylerde görülen bir sorundur. Alkol bağımlılığının sık rastlanan nedenlerinden biri özellikle çocukluk dönemlerinde yaşanmış travmatik olaylardır. Anne babanın boşanması, aile içi şiddet, çocukken tacize uğramak gibi sorunlar alkol bağımlılığının nedenlerinden bazılarıdır. Kazalar ve ölümlerde hangi yaşta görülürse görülsün alkol bağımlılığına neden olan sorunlardandır. Yaşanan olayları unutmak isteyen kişiler, alkol yolunu tercih etmekte ve böylece alkol tükettiklerinde yaşadıklarını unutacaklarını düşünmektedir.
Alkol bağımlılığının nedenlerinden bir diğeri de psikolojik rahatsızlıklardır. Depresyon, kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıkların sonucu olarak, bireylerde alkol bağımlılığı görülebilmektedir. Kişilerin hissettiği, mutsuzluk, üzüntü, kaygı, korku, stres gibi duygular, bu duyguları azaltmak veya ortadan kaldırmak için alkol tüketimine başvurmalarına sebep olmaktadır. Psikolojik rahatsızlıklara bağlı alkol bağımlılığının neden olduğu mutsuzluk, kaygı, öfke gibi durumlar bireylerin psikolojilerini daha da kötü etkilemekte ve böylece birey bir kısır döngünü içerisine çekilmektedir.
Alkol bağımlılığı tedavisinde hastanın yoksunluk belirtileri, fiziksel ve ruhsal sorunlarına yönelik müdahaleler yapılır. Alkol bağımlılarında ilaçlı tedavi ve ilaçsız tedavi olmak üzere iki ana tedavi modeli uygulanmaktadır. Kişide alkol kullanımını sonlandırma, kişinin motivasyonunu arttırma, kişiye olumsuz duygularla başetme becerilerini kazandırma ve kişilerarası işlevselliği arttırma tedavide kullanılan en temel stratejilerdir.
Tedavide ki en önemli amaç; alkol kullanan ve bağımlı olan bireyleri tedavi ve rehabilite ederek sağlığından sorumlu bireyler olmalarını sağlamaktır. Anne ve babalar çocuklarında böyle bir durumun farkına varırlarsa suçlama yapmadan, yargılamadan ve durumu önemsiz bir durum gibi değerlendirmeden gerekli tedbirleri almalıdır.
Aile,dinsel ve toplumsal ortamlar özellikle çocukluk döneminde alkol kullanımı ile ilgili kültürel gelenekler hem alkol kullanım biçimlerini hemde alkol sorunlarının oluşma olasılığını etkileyebilir.
Çocuk ve gençlerde bazı gruplar alkol kullanımında daha fazla risk altındadırlar. Okuldan uzaklaştırılmış, okul başarısı düşük olan, okuldan kaçan, suça karışmış, evden kaçan, alkol kullanan arkadaş ortamlarında bulunanlar gençler bu gruba örnek verilebilir. Erken çocukluk döneminde öfkeli ve sinirli olan, davranış bozukluğu gösterenler, duygularını ifade etmekte güçlük çekenler, stresle başa çıkamayan, problem çözme becerisi zayıf olan, düşük benlik saygısına sahip, olumsuz yaşam deneyimleri ve fiziksel travmalar yaşayan gençlerde de risk artmaktadır.
Yetersizlik Hissi/ Özgüven Eksikliği: Alkol bağımlılığının psikolojik nedenleri arasında özgüven eksikliği ve negatif kişilik özellikleri gelmektedir. Girdikleri her ortamda kendini yetersiz hisseden, utanan, çekinen kişiler alkol içerek bu güven problemlerini yenmeye ve daha cesaretli hareket etmeye çalışırlar.
Çocukluk Travmaları: Çocukken yaşanılan olumsuz olaylar çeşitli psikolojik sorunlar yaşamamıza sebep olur. Ebeveynlerin boşanması, aile içi şiddet, sevilen birinin ölümü, cinsel taciz gibi kötü olaylar ileri de travmalar ileride alkol bağımlılığına yol açabilmektedir. Bireyler yaşadıkları kötü olayları unutmak için alkolün beyni uyuşturucu etkisinden yararlanırlar. Onlar için bir geceliğine unutmak gerçeklerle yüzleşmekten ve iyileşmeye çalışmaktan daha iyidir.
Depresyon: Sevdiğimiz birinin kaybı, ayrılık, işsizlik gibi olumsuz olaylar bizi depresyona sürükleyen birtakım nedenlerdir. Depresyona giren kişiler kendilerini sürekli olarak mutsuz, endişeli, üzüntülü hissederler. Yaptıkları hiçbir şeyden mutlu olmazlar. Günleri boş boş geçirebilirler. Böyle durumlarda kişiler kendilerine güvenli bir liman olarak alkolü görebilir. Çünkü alkol beynimizdeki “medulla” denilen bölgeyi etkiler. Medulla bölgesi vücudumuzdaki solunum, vücut ısısı gibi fonksiyonları yönetir. Bu sebeple alkol aldığımız zamanlarda daha çabuk uykumuz gelir. Depresyonda olan ve uyku problemleri yaşaran bireyler daha kolay ve iyi bir uyku için alkolü tercih edebilirler.
Korkular ve Kaygılar:
Alkol bağımlılığının psikolojik nedenleri arasında kaygılar ve korkular da vardır. Kişilerin yaşadığını korkular kaygılar onları sürekli olarak alkol almaya yönlendirebilir. Örneğin yoğun korkular olarak adlandırılabilecek fobilere sahip kişiler, korku duydukları şeylerden kaçınmak için alkol alımına başvurabilirler. Örneğin: Uçak fobisi olan kişiler daha rahat bir yolculuk geçirmek için alkol alır veya gök gürültüsü ve fırtına fobisi olan kişiler havanın bozuk olduğu günlerde rahatlamak amacıyla alkol almayı tercih edebilirler.
Alkol Bağımlılığının tedavisi disiplinler arası bir iş birliğinin yanı sıra aile desteği, emek ve zaman gerektirir. Tedavi sürecinde Psikiyatr gözetiminde ilaç tedavisi ve terapiler kullanılabileceği gibi, bütüncül yöntem ve tekniklerde kullanılabilmektedir. Bunlardan bir tanesi de Mora Terapi ve Biorezonans tekniğidir.