cinsel hayatta sorunları bulunan birey veya çiftlere, cinsel sorunlar konusunda alanında uzman psikolog veya psikiyatrist tarafından uygulanan zihinsel tedavi biçimidir. Cinsel terapide, kişilere kesinlikle fiziksel olarak temas edilmez. Yalnızca konuşma terapileri uygulanarak, cinsel sorunun temeline inilerek çözüm elde edilmeye çalışılır.Cinsel terapilerin öncelikli amacı, bireyleri cinsellik konusunda eğitmek olacaktır. Buna ek olarak bireylerin cinsel sorunlarının kaynağı öğrenilir. Şayet cinsel sorun fiziksel bir nedenden dolayı meydana geliyorsa, bireyler dahiliye veya üroloji bölümlerine yönlendirilerek tedavi edilir.
Sertleşme Sorunu: Erkeklerin cinsel hayatta sıkça karşılaştığı problemler arasında ereksiyon olamama yani sertleşme sorunu yer almaktadır. Bu problem ile karşı karşıya kalan erkekler, çoğunlukla cinsel gücü arttıran ilaçlara yöneliyor olsa da, altta yatan psikolojik nedenler sorunun tam anlamıyla çözüme ulaşmasını engelleyecektir. Bu nedenle uzman psikolog yardımıyla cinsel terapi almak, tedavide yüksek oranda başarı elde edilmesini sağlayacaktır.
Cinsel İstek Farklılığı: Çiftlerin cinsel hayatlarında çatıştıkları noktalardan biri, cinsel ilişkinin hangi zamanda ve ne sıklıkta olacağıdır. Yapılan birçok araştırmada erkeklerin cinsel istek konusunda kadınlara oranla daha tutkulu olduğu görülmüştür. Çiftlerin bu konuda ters düşmesi durumunda, cinsel terapiden yardım alınarak soruna çözüm bulunması sağlanmıştır.
Vajinismus: Günümüzde birçok kadının cinsel hayatını gölgeleyen problemlerin başında vajinismus gelmektedir. Vajinismus, kadınların hiçbir problemi olmamasına rağmen, yalnızca ilişkiye girecekleri sırada pelvis kaslarının istemsiz kasılmasından kaynaklı ilişkiye girememeleri veya ağrılı ilişki yaşamaları sorunudur. Cinsel terapi ile en kolay çözülen problemler arasında vajinismus yer alır. Bu sayede kadınların bilinçaltına yer eden korku, endişe ve kaygılar giderilir, cinsellik konusunda doğru eğitimler verilerek de bu sorun tamamen ortadan kaldırılır.
Cinsel terapi ile tedavi oranı oldukça yüksektir. Özellikle kadınların yaşadığı vajinismus rahatsızlığı, cinsel terapilere en hızlı cevap veren sorunlar arasında yer alır. Dolayısıyla vajinismus ve ağrılı cinsel ilişki sorunlarında, cinsel terapiden yüksek oranda başarı sağlanmıştır. Fakat cinsel isteksizlik sorununda, cinsel terapiden beklenilen olumlu yanıt henüz alınamamıştır.
Cinsel yaşam aile ve birlikteliğin vazgeçilmez bir unsurudur. Günlük yaşamın zorlukları, stres, bilgi ve deneyim eksikliği, yanlış inanç ve yetiştirme tutumları ile iletişim sorunları çiftlerin arasında cinsel sorunların oluşmasına yol açabilmektedir. Çözümlenmeyen sorunlar aile ve ilişkilerin yürütülmesinde büyük sorunlar oluşturabildiği gibi, yaşamdaki haz kaynaklarımızı azaltıp, hayat kalitemizin de düşmesine yol açmaktadır.
Cinsel terapi sırasında vücudun cinsel bölgelerinin anatomisi ve fizyolojisi anlatılarak, cinsellik kavramı anlatılır. Cinsel bölgeler ve cinsel ilişkiye dair bilgilendirme yapılır. Bu bilgilendirme yazılı ve görsel eğitim materyalleri ile desteklenerek, eşlere ev ödevleri verilerek cinsel terapi uygulanır. Eşler arasındaki gerilimin ve çekingenlik giderilir. Seanslarda verilen öğretilerin aşk oyunları ile pekiştirilmesi sağlanarak eğitimin kalıcı olması sağlanır.
Cinsel işlev bozuklukları geçmişteki gibi ilkel yöntemlerle ve cahilce geçiştirilen bir olgu olmaktan çıkarak daha bilimsel ele alınmaya başlanmıştır.Çift ya da evlilik terapileri ile birlikte yapıldığında en yüksek başarı elde edilen cinsel terapi ile cinselliğin utanılacak bir sorun olmaktan çıkmıştır.Cinsel terapi cinsel birleşme olmayan yeni evliler, gebe vajinismus hastaları gibi bazı özel durumlar dışında, acil değildir. Çiftin genel yaşamının uygun olduğu, cinsel yaşamlarına odaklanabilecekleri herhangi bir zamanda yapılabilir.
Kadınlarda; cinsel isteksizlik, cinsel tiksinti, cinsel uyarılma bozukluğu, orgazm olamama (anorgazmi),ağrılı cinsel ilişki (disparoni) ve cinsel ilişkiye girememe (vajinismus) en sık görülen cinsel problemlerdir. Cinsel isteksizlik ve orgazm problemleri kadınlarda en sık görülen cinsel sorunlardır. Ancak, hastalar en sık vajinismus sorunu için hekime başvurmaktadır.
Erkeklerde sertleşme (ereksiyon) ile ilgili problemler, erken boşalma (prematür ejakülasyon),geç boşalma ve cinsel isteksizlik en sık izlenen cinsel sorunlar arasındadır. Sorunların aşılması ilaç tedavileri ve cinsel terapiler ile mümkündür. İleri ve organik kökenli cinsel problemlerde ise bazı cerrahi girişimler uygulanabilmektedir.
Cinsel fonksiyon bozukluklarının pek çok sebebi olabilir. Toplumda yerleşen yanlış inanışlar, kültürel faktörler, yetiştirme tarzı, çocukluk ve ergenlik çağları önemli faktörler arasında yer alır. Diğer taraftan, altta yatan pek çok organik (biyolojik) sebep de olabilir. Örnek vermek gerekirse; kadınlarda cinsel isteksizlik veya uyarılma bozukluğunun temelinde psikolojik sebepler ve hormonal düzensizlikler yatarken, erkeklerde ileri yaşlardaki ereksiyon problemlerinin temelinde diyabet, damar hastalıkları ve nörolojik problemler ön plandadır.
Hastaların pek çoğunu etkileyen bir diğer sorun da ağrılı cinsel ilişki yani ‘disparoni’ problemidir. Pek çok hasta bunun psikolojik kaynaklı olduğunu düşünür veya o şekilde yönlendirilir ve bu nedenle gereksiz yere cinsel terapi alır. Ancak bu sorun psikolojik orijinli vajinismustan farklı olup, sıklıkla fiziksel (biyolojik) bir nedene bağlıdır.
Cinsel ilişkide ağrı hissetme kaygısı ve kontrolsüz kasılmalara bağlı olarak gelişen vajinismusta ise cinsel birleşme sorunu vardır. Hastaların bir kısmında istem dışı kasılmalara bağlı gerçekten ağrı hissi oluyorken, bir kısmında ise ilişkiyi deneme noktasına dahi gelemedikleri için ağrı hissi olmamaktadır. Vajinismus tedavisinde cinsel terapiler oldukça önemlidir. Bazen genital bölgede, doğuştan gelen veya sonradan kazanılmış anatomik problemler saptanabilmektedir. Böyle durumlarda öncelikle basit cerrahi işlemlerle bu sorun halledilip, ardından verilen cinsel terapi ile kaygılar giderilmektedir.
Erkeklerde görülen cinsel fonksiyon bozukluklarında da aynı kadınlarda olduğu gibi; kimi zaman psikolojik sebepler, kimi zaman da sistemik hastalıklar veya hormonal bozukluklar ön plandadır. Tedavilerde medikal ilaç desteği ve gerekli bazı durumlarda bir takım müdahaleler yapılabilmektedir. Ancak çoğu zaman, cinsel terapi de eklenmesi de gerekmektedir.