Psikoterapi

Psikoterapi Nedir?

Sorunun/rahatsızlığın özelliklerine göre temelleri ve usulleri olan danışan ile psikoterapist(ilgili konuda eğitimleri almış psikiyatri uzmanı) arasında gerçekleşen tedavi amaçlı işbirliği sürecidir. Psikoterapinin amacı sorunların cözümü için gerekli olan psikolojik altyapının gerçekleştirilme sürecidir ve kendini tanımasıdır. Psikoterapistin başlıca görevlerinden biri hayat boyunca karışılaşacağı sorunlar kişinin bu sorunlarla baş etmek için kullanacağı yollarda ve yolun sonunda karşılaşacağı problemler ve bunların çözümleri konusunda yardımcı olmaktır. Ama hangi yolda yürüyeceğini kişi kendisi seçecektir.Psikoterapi süreci genellikle “karşılıklı konuşma” gibi işlemesine rağmen bazen  iletişimde/ilişkide araç olarak, sanat terapisi, yazmak, çizim(daha çok çocuklarda) drama (rol yaparak, kurgulanan belli kişiyi/nesneyi canlandırma) yada müzik kullanılabilir.

Psikoterapinin sonundaki genel amaç hayattaki tekrar benzer sorunları/rahatsızlıkları yaşamamasını ve/veya sorunlarla baş edebilmesini sağlamak ve psikoterapiste, ilaçlara ihtiyacı ortadan kaldırmaktır. Rahatsızlık tanısı konulduktan sonra Nevşehir Psikiyatri Uzman Doktor İsmail Karaatlı tarafından Psikoterapi uygulanmaktadır.
Psikoterapi hakkında yanlış bilinenler:Arkadaşlarla yapılan muhabbet, bireye her konuda katılma veya bir eğlenceli konuşma veya kendi fikirlerini kabul ettirme değildir.

En Sık Kullanılan Psikoterapi Yöntemlerinden Birkaçı

Bilişsel Davranışçı Terapi

İnsan davranışı ve duygulanımını inceleyen psikolojik modellerden yararlanılarak geliştirilmiştir. Bilimsel bir zemin üzerine kurulu olup birçok psikiyatrik bozukluk ve geniş bir sorun alanında etkili olduğu kanıtlanmış bir tedavi yaklaşımıdır. 
Davranış tedavileri, genel bir tanımla öğrenme ilkelerinin davranış bozukluklarının analiz ve tedavilerine sistematik bir biçimde uygulanışı olarak tanımlanabilir. Davranış tedavileri doğrudan uyumsuz davranışlar üzerine odaklanır. Davranışçı tedavide bireye tedavinin mantığı aktarılıp, kaygı verici durumlarla karşılaştığında kaçmak yerine, kaygıyla başa çıkmak konusunda ne tür yöntemler uygulayabileceği aktarılır. 
Bilişsel teoriye göreyse çocukluk çağındaki deneyimler öğrenme yoluyla bazı temel düşünce, sayıltı ve inanç sistemlerinin oluşmasına neden olur. Bu temel düşünce ve inançlar „şema“ olarak adlandırılır. Bu şemalar katı düşünce kalıpları olup, yaşamın daha ileri dönemlerinde bireylerin kendileri ve yaşadıkları dünyaya ilişkin algılarını biçimlendirmekte kullanılır. Psikiyatrik bozukluklar, bireyin bilinçli olarak farkında olmadığı bu olumsuz kalıpların içeriğindeki temel düşünceleri destekleyen bir yaşam olayının ardından gelişir. 
Kişinin öz kaynaklarını kullanarak sıkıntı yaratan durumlarla başa çıkabilmesine yardımcı olacak becerileri kazandırmak asıl hedeftir. Terapist ve danışanın birlikte çalışarak saptadığı hedeflere ulaşmak ve “değişim” yaratabilmek için seanslar sırasında öğrenilenler seanslar arasında uygulamaya geçirilir. Seans içinde terapistten öğrenilen bilginin beceriye dönüştürülebilmesi için uygulamada “ev ödevleri” ya da egzersizlerden faydalanılır. 
Özetle bilişsel davranışçı terapi sıkıntı yaratan belirtileri hedef alan, sıkıntıyı azaltmayı, düşünce biçimlerini yeniden gözden geçirmeyi ve sorun çözmede yardımcı olacak yeni stratejiler öğretmeyi amaçlayan etkililiğini araştırmalarla gösterilmiş bir psikoterapi türüdür.

Destekleyici Psikoterapi

Destekleyici Psikoterapi, psikiyatrik tanısal değerlendirmeyi gerektiren, terapistin girişimlerinin planlı ve özgül bir hedefi başarmaya yönelik olarak tasarlandığı, psikodinamik temellere dayalı ancak hastanın ihtiyaçlarını dikkate alarak, kullandığı müdahale araçları açısından eklektik olabilen bir psikoterapi yaklaşımıdır. DP, bir psikodinamik psikoterapi türü veya psikanalitik düşünmeyi gerektiren bir psikoterapidir. Bu nedenle eğitim programında, psikanalitik kuram ve okullar, metapsikoloji ve psikodinamik psikoterapinin temel teknik ve kavramlarına yer verilecektir. Ayrıca her psikoterapi yaklaşımının öğrenilmesinde temel unsur olan, psikoterapist adayının, tedavisini üstlendiği en az iki hastanın destekleyici psikoterapisini denetim altında başlatıp sürdürmesi ve sonlandırması eğitim programının son adımı olacaktır.

Psikanaliz ve Psikanalitik Psikoterapi

İnsan davranışlarının bilinç dışı süreçlerden etkilendiği, yaşanılan sorunların çocukluk yaşantılarından kaynaklandığını savunur. Serbest çağrışım, rüya analizi ve yorum gibi teknikler kullanılan bu yaklaşımda amaç danışanın içgörü kazanmasıdır. Terapi seansları sık ve oldukça uzun süreli derinlemesine çalışmalardır.

Aile ve Çift Terapisi

Aile ve çift terapisi; değişim ve gelişimi sağlamak adına, aileler ve çiftler arasındaki yakın ilişkinin çalışıldığı, psikoterapinin bir dalıdır.

Bireylerin diğer insanlarla kurdukları ilişkiler, ruh sağlıkları ve duygusal doyumları açısından çok önemlidir. Özellikler ebeveyn, eş ve çocuklar gibi kişilerle kurulan yakın ilişkilerde, bu rol daha belirgin bir hal alır. Bu yakın ilişkilerden birisi olan evlilik ilişkisinde, eşler zaman zaman çatışmalar, zorlu ve sıkıntılı dönemler yaşayabilirler.

Aile ve çift terapisinde amaç, aile içinde ve çiftler arasında yaşanan zorlu ve sıkıntılı süreçlerin ele alınarak çatışmaların çözülebilmesi ve tüm aile üyelerinin sağlıklı yönde değişiminin ve gelişiminin sağlanmasıdır. Hem aile içi ilişkileri düzenlenmesi hem de diğer insanlar ve durumlar ile ilişkilerin düzenlenmesi hedeflenmektedir.

Aile ve çiftlerle olan çalışmaların uzun vadeli etkisi söz konusudur. Terapiye katılan bireyler, kendileri ve diğer aile üyeleri hakkında daha fazla şey öğrenmektedirler. Bireylerin birbirleri ile kurdukları yakın ilişkiler desteklenmektedir. Problemlerle baş etme becerilerinin edinilmesi ile birlikte, sadece o anda yaşanan durumlara çözüm üretilmesi değil, sonrasında da yaşanabilecek bazı zor durumlarla baş edilebilesi sağlanabilmektedir.

Aile ve Çift Terapisinden Kimler Yararlanabilir?

Özellikle aile ve çift ilişkilerinde problem yaşayan herkes bu terapi yönteminden yararlanabilir. Aile ve çift terapisinin çok geniş ve yaygın bir kullanım alanı vardır. Tüm psikiyatrik/psikolojik bozukluklarda, diğer yöntemlerle birlikte kullanılabilir. Kullanım alanlarından bazıları aşağıdaki gibidir:

Çift ilişkileri
Evlilik problemleri
Boşanma
Çocuk, ergen ve yetişkin ruh sağlığı
Çocuk ve ergenlerde davranış bozukluğu ve okul problemleri
Yeme bozuklukları
Alkol ve madde kullanımı
Kronik fiziksel rahatsızlıklarla
Yas, kayıp ve travmalar
Duygusal istismar, ihmal ve şiddet
Aile yaşamında değişiklikler (iş değişikliği, taşınma vb.)
Anksiyete ve depresyonu da içeren duygusal bozukluklar
Ebeveynlik becerileri
Üvey bireyi bulunan aileler destek.
Psikoseksüel zorluklar
Evlat edinme, üvey ebeveyn/çocuk ilişkileri
Kendine zarar verici davranış
Travma sonrası çocuklara, gençlere ve yetişkinlere destek
Göç eden ailelere destek
İş stresi
Ekonomik problemler

Oyun Terapisi

Oyun Terapisi, çocuk, kendisini oyun ile ifade eder. Çocukların kendilerini oyunla ifade etmeleri gelişimin doğal ve normal bir parçasıdır.
Yetişkinler kendilerini sözcükler ile ifade ederken, çocuklar kendilerini ifade ederken sözcükler yerine beden dillerini ve oyunu daha sık kullanmaktadırlar.

Kurdukları oyunlar aracılığı ile dünyayı ve kendilerini nasıl algıladıklarını, düşüncelerini, duygularını, ihtiyaçlarını, arzularını ifade ederler. Bir başka deyişle, insan olmanın tüm ruhsal süreçlerini oyun aracılığı ile ortaya koymaktadırlar. Oyunun, iletişim işlevinin yanı sıra başka konulara da aracılık ettiğini unutmamak gerekir.
Oyun, çocuğun kendisine alan açma, yalnız kalabilme, empati kurabilme, kişilerarası ilişkileri sağlıklı şekilde öğrenebilme, dikkat, öğrenme, yaratıcılık gibi becerilerini geliştirdiği bir araçtır.

Psikodrama

Psikodrama, bireylerin yaşadıkları sorunları yeniden ele alıp sorgulama ve sahneleme biçimi olarak tanımlanabilir.

 
Psikoterapinin Yardımcı Olabileceği Durumlar

Aile Terapisi
Bilişsel (Kognitif) Davranışçı Terapi
Bipolar Bozukluk
Boşanma Süreci
Cinsel İşlev Bozuklukları (Erken boşalma, İsteksizlik vb.)
Cinsel Kimlik ve Yönelim
Davranış Bozuklukları
Depresyon
Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları
Evlilik Öncesi Danışmanlık
Fobiler
İlişki ve Evlilik Terapisi
İş Performansını Arttırma
Kaygı Bozuklukları
Kilo Kontrolü
Kişilerarası İletişim Problemleri
Kişilik Gelişim Danışmanlığı
Konuşma ve Dil Bozuklukları
Kronik Hastalara ve Hasta Yakınlarına Psikolojik Destek (Kanser vb.)
Madde Bağımlılığı
Mesleki İlgi ve Kariyer Danışmanlığı
Mobbing (İş Yerinde Psikolojik Baskı)
Obezite
Obsesif Kompulsif Bozukluk (Takıntılar ve Tekrarlar)
Öfke Yönetimi
Panik Bozukluk
Performans Kaygısı
Psikotik Bozukluklar (Şizofreni vb.)
Sınav Kaygısı
Sosyal Fobi
Stresle Başa Çıkma ve Öfke Kontrolü
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Uçak Fobisi
Uyku Bozuklukları
Vajinismus
Yas Süreci
Yaşlılık Psikiyatrisi (Geriatrik Psikiyatri)
Yeme Bozuklukları (Blumia, Anoreksia)
Yetişkinlerde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Grup Psikoterapileri

Grup psikoterapisi, bu eğitimi almış grup psikoterapistleri tarafından yönetilen, 3- 20 kişiden oluşan, uygun şekilde seçilmiş hasta ve/veya danışanlara uygulanan bir tedavi biçimidir. 

İnsanlar küçük ve geniş gruplar halinde yaşar ve etkileşimlerde bulunurlar. Adeta içinde yaşanılan toplumun bir minyatürünü sağlayan grup psikoterapilerinde, hastalar/ danışanlar, kendilerini ve diğerlerini daha iyi anlama, tanıma ve kendilerini değiştirme, geliştirme fırsatı bulurlar. 

Değişik ekollerde kuramsal donanımları olan ve değişik teknikler kullanan grup yöneticileri, değişimleri sağlamak için grup üyeleri arasındaki dinamikleri ve etkileşimleri kullanır. Grup psikoterapilerinin en büyük özelliği, grup üyelerinin, yönetici/ yöneticilerden olduğu kadar, diğer üyelerden de geri bildirim almalarıdır. Birden çok kişinin birbirlerine yardımı söz konusudur. Bir başka özelliği de, hem kişinin hem de terapistlerin, hastanın/ danışanın, ruhsal, duygusal ve davranışsal tepkilerini doğal şekilleriyle gözleyebilmeleridir. 

Grup psikoterapisi hangi hastalıklarda ve durumlarda uygulanır?

Anksiyete bozuklukları (Panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, akut ve kronik stres bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk, fobiler, sosyal fobi, dissosiatif bozukluklar, konversiyon bozukluğu, somatizasyon bozukluğu, hipokondriazis, sınav anksiyetesi, performans anksiyetesi)
Duygudurum bozuklukları (depresyon, iki uçlu duygudurum bozukluğu)
Psikotik bozukluklar (Destekleyici, eğitici gruplar)
Yeme bozuklukları
Madde ve alkol kullanım bozuklukları
Cinsel sorunlar
Kişilik bozuklukları
Yas, komplike yas, kayıp ve travmalar
Çocukluk travmaları
İlişki sorunları (eş, aile, çocuk, işyeri) Not: Aile ve eş grupları değilse, grup psikoterapilerinde kişi terapiye onlardan ayrı katılır.
İhmal, istismar ve şiddet
Kronik fiziksel hastalıklar
Duygusal durumlarla bağlantılı fiziksel bozukluklar
İşyerlerindeki ilişkisel sorunlar
Okullardaki ilişkisel sorunlar
Çatışma çözümü
Ebeveynlik eğitimi
Yaşam değişikliklerine uyum sorunları
Zorlu ve kronik hastalıklarla uğraşan hasta yakınlarına yardım
Farkındalık, içgörü ve kişisel gelişim

Gruplara Özgü Terapötik Faydalar Nelerdir?

Gruba özgü tedavi edici etkiler arasında evrensellik (yalnız değilim duygusu), özgecilik (başlarını düşünme), eşduyum becerilerinde artış, umut aşılaması, geçmişi tamir eden duygusal yaşantı, sosyalleşme becerilerinin gelişmesi, sağlıklı özdeşimler kurma, kabul ve hoşgörü geliştirme, gerçeği değerlendirme yetisinde artış, ilişkisel öğrenmeler, farkındalık artışı, içgörü artışı vardır. 

Grup Psikoterapisi Çeşitleri

Altta yatan kuramsal dayanaklarına göre grup psikoterapisi çeşitleri vardır: Destekleyici, çözümleyici (analitik), psikodramatik-sosyometrik, davranışcı-bilişsel, ilişkisel, etkileşimsel, geştalt, transaksiyonel, aile ve eş grupları, eğitsel, eğitimsel, kendine yardım grupları bunlar arasında belli başlılarıdır. 

Grup Psikoterapistleri / Yöneticileri

Gruplar, genellikle, bir yönetici ve 1- 2 yardımcı yönetici tarafından yönetilir. Yardımcı yöneticilerin eğitiminin de sürdüğü gruplarda yardımcı yöneticiler dönüşümlü olarak yönetimi alır ve canlı denetim alırlar. 

Yöneticilerin, alanlarında uzmanlaşmış oldukları, sertifikalarını görerek anlaşılabilir. Eğitimlerini, genellikle, Dernekler ve özel Enstitüler aracılığıyla yapmaktadırlar. Grup psikoterapisti (psikiyatristler, klinik psikologlar, uzun süreli psikopatoloji eğitimi almış tıp doktorları) ya da grup yöneticisi (psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, psikolojik danışmanlar, tıp doktorları, yüksek hemşireler) ünvanı kazanmış kişiler bu işi yapmaya ehildir. 

Tarihçe 

Tarihsel olarak bakıldığında psikiyatrik tedavi boyutuna, ilişkiler boyutunu ve grubu sokan öncüler arasında, alandaki çalışmaları 1914’lerde başlayan J. L. Moreno’yu sayabiliriz. İlk grup psikoterapileri kongreleri ve halen etkin şekilde çalışan Uluslararası Grup Psikoterapileri Birliği onun tarafından başlatılmış, kurulmuştur. J. L. Moreno, özgün bir yöntem olan Psikodramatik Sosyometrik Grup Psikoterapisi’ni geliştirmiştir. Diğer öncüler arasında S. Slavson, H. Spotniz, S. H. Foulkes, W. Bion, E. Berne, F. Perls, I. Yalom,’u sayabiliriz. 

Ülkemizdeki ilk grup psikoterapisi uygulamaları R. Avcılar, F. Ergun, E. Gençtan, L. Zileli, C. Odağ tarafından yapılmış, ilk sistemli grup psikoterapisi eğitimi (psikodrama) A. Özbek tarafından başlatılmıştır. Adını taşıyan Dr. Abdülkadir Özbek Psikodrama Enstitüsü bu alanda uzmanlar yetiştirmeye devam etmektedir. 

Sınıflandırmalar

Amaca göre

Belirtilerin iyileştirilmesi, yaşamdaki ilişkilerin düzeltilmesi, kişilik gelişimi.

Tiplere göre

Destekleyici, psikanalitik, grup analizi, psikodinamik-ilişkisel, psikodrama, geştalt, transaksiyonel, davranışçı- bilişsel, etkileşim, eğitici, profesyoneller için eğitim, kendine yardım grupları.

Hasta/danışan seçimine göre

Aynı tanılı hastalarla homojen gruplar oluşturulabilir. Örneğin, yeme bozuklukları, alkol ve madde kullanım bozuklukları, şizofrenik bozuklukta sosyal beceri gelişimi grupları, yas grupları gibi. Değişik tanı ve sorunlara göre karma (heterojen) gruplar oluşturulabilir.

Süreye göre

Bir hafta sonu çalışması (konulu çalışmalar, atölyeler), uzun yıllar süren (üç yıllık kişisel gelişim/ tedavi grupları, dört- yedi yıllık profesyonel eğitim grupları) ya da açık uçlu süresiz gruplar (psikoterapi grupları, kendine yardım grupları) söz konusu olabilir. 

Uygulama yeri

Hastanelerde grup toplantıları, günaydın toplantıları grup biçiminde yapılır ve çoğunlukla serviste yatan tüm hastaların katılımı ile ekip yöneticiliğinde gerçekleşir. Ayrıca grup için seçilen hastalarla grup psikoterapileri de yapılabilmektedir. 

Özel koşullarda muayenelerde, psikoterapi yan dal merkezlerinde, psikoterapi atölyelerinde, psikolojijk danışmanlık ve terapi merkezlerinde, enstitülerde başvuranlar arasından yapılan seçimlerle grup oluşturulur. 

Grubun Yapısal Özellikleri

Büyüklük

En az 3 en çok 20 üye ile yürütülür. Bazı orta ve geniş grup uygulamaları da olabilir (20’den fazla; 60’tan fazla) Çoğu grup psikoterapisti 8- 12 üye ile çalışır.

Seans sıklığı

Çoğunlukla haftada bir (45 dakika- 3 saat) uygulanır. Yoğun ( hafta sonu 21 saat, bir hafta her gün) ve maraton grup uygulamaları (az uykuyla 72 saat) da vardır.

Kapalı ya da açık grup

Bazı gruplar başladığından sonra yeni üye almaz. Grup sayısı düşse bile aynı üyelerle devam eder. Yarı kapalı gruplarda düşen üye sayısına göre yeni üye eklenebilir. Açık gruplarda ise tedavisi biten üye ayrılır. Gruba yeni üyeler eklenmeye devam eder. Grupta eskiler ve yeniler birarada bulunur.

Ortam

Grup psikoterapileri hastanelerde yatan ve ayaktan olmak üzere uygulanabilir. Muayenehanelerde, danışmanlık ve tedavi merkezlerinde, psikoterapi merkezlerinde, enstitülerde, atölyelerde uygulanabilir. 

Hasta/ Danışan Seçimi

Grup terapistleri, gruba uygun kişileri belirlerken genellikle en az birkaç bireysel görüşme yaparak karar verirler. Ruhsal muayene ve değerlendirme yapar, bazı psikolojik testler isteyebilirler.

Seçim ve Dışlamada Kullanılabilecek Bazı Ölçütler

Otorite sıkıntısı

Yüksek düzeyde otorite sıkıntısı yaşayan kişilerin bir kısmı grup ortamında daha rahat eder.

Akran sıkıntısı

Sınırda ve şizoid kişiliği olanla grup ortamlarında pek rahat edemezler.

Sosyal fobi

Bu kişiler dayanabilirse grup onlar için ideal bir tedavi ortamıdır.

Diğer bazı tanılar

Grup için dışlama ölçütlerinde antisosyal kişilik bozukluğu, paranoid kişilik bozukluğu vardır. Bu kişiler karma gruplarda iyi hissetmezler. Bunlar yine de kesin dışlama ölçütü değildir. Deliran bozuklukta, sanrılı hastalarda özenli davranmak gerekir. İntihar riski yüksekse gruba alınması pek uygun değildir. İki uçlu duygudurum bozukluğunda ilaç kontrolündeki hastalar grup psikoterapisinden yararlanabilir. Şizofrenik bozukluklu hastalar ilaç kontrolü ile grup psikoterapisinden yararlanabilirler. Grup psikoterapileri bazı hastaların (anksiyete bozuklukları, yineleyici depresyon, postravmatik stres bozukluğu, yeme bozuklukları) ilaç terapilerinin ileride sonlandırılmasında yararlı olabilir. Bu değerlendirme grup psikoterapisti ile farklı kişiyse psikiyatristinin ortak değerlendirmesi ile yapılmalıdır. 

 
 
 


 

Nevşehir Psikiyatri
Yeni Mah. Sahil Sok. No:24/12 (Nissara AVM yanı ) Nevşehir
[email protected] 0539 656 30 90